Blog


kaliteli
62, İzmit, Τουρκία

Adamın biri arabasıyla giderken yolda bir yolcu alır arabaya.Adam arka tarafa biner.....
şoför...
- eee kimsin nereye gidersin...der....
yolcu
- ben Azrail'im..canını almaya geldim der......
şoför alayıcı bir tavırla&
- sen mi Azrail'sin der..yahu, senin gibi Azrail olur mu hiç? der....
yolcu sakin bir tavırla&
sen daha önce Azrail gördün mü de tarif ediyorsun der...
ve ekler yolcu....
- inanmadın bana öylemi der....
şoför
- inanmadım tabii der......
yolcu
- o zaman 200 metre ileride bir adam daha alacaksın der.....
gerçekten de adamın dediği gibi şoför 200 metre ilerde bir yolcu
daha alır..
ama yolcu ön tarafa oturur...olaylar bundan sonra daha da enteresanlaşır.....
şoför yanındakine...
- ee sen kimsin nereye gidersin der....
öndeki
- abi ben merkezde bir yerde indirirsen çok sevinirim adım falanca der......
şoför
- yahu bu arkadaki adam bana Azrail'im diyo& görüyonmu şu herifi?? hem iyilik ediyoz hemde dalga geçiyor zibidi der....
öndeki arkaya bakar&
- abi arkada kimse yok ki.....
şoför hızıla arkaya bakar ve
- körmüsün be adam arkada oturuyor ya der.....
öndeki arkaya bir daha bakar ve
- abi senin kafan iyimi yoksa dalga mı geçiyorsun der...
bu sefer arkadaki


10.06.2008
kaliteli
62, İzmit, Τουρκία

Bu test, ahlaki degerlerinizin ne kadar kuvvetli oldugunu olcmek icin
hazirlanmistir. Testi etkili kilmak icin asagiya dogru mumkun oldugunca
yavas gidin. Durust cevap verirseniz, kendi ahlaki degerlerinizi ve
insanliginizi olcmus olacaksiniz. Test sadece tek sorudan ibaret ama,
bu soru hayati bir soru.



Hadi bakalim basliyoruz...




Florida'dasiniz...








....daha açık olmak gerekirse, Miami'de...








Her taraf sular altinda, korkunc bir sel baskini olmus...








..sudan baska birsey gorunmuyor neredeyse...









....Siz de NY Times'da calisan bir gazetecisiniz...










Ve bu korkunc afetin tam ortasindasiniz....










Durum neredeyse umutsuz.....







Ve siz de iyi fotograflar cekmeye ugrasiyorsunuz....








Cevrenizde insanlar, evler sularin icinde kaybolup gidiyor...








Doga amansizca saldiriyor..







Ve herseyi yikip yok ediyor....







Birdenbire kamyonet kullanan bir adam goruyorsunuz.....





Camurlara gomulmeden, sulara kapilmadan ilerleyebilmek icin canla basla
mucadele ediyor....







Yaklasiyorsunuz....







Bu adam onemli birisi gibi gorunuyor....









Birdenbire taniyorsunuz onu, bu adam George W. Bush!





Ayni anda da sularin onu yutmak uzere oldugunu farkediyorsunuz...
sonsuza dek...






Ik


kaliteli
62, İzmit, Τουρκία

Yasli teyzenin biletini atmasina yardim ederken
-sizin cam kenari mi koridor mu teyzecim?
sorusunu sorarak tüm yolculari kendisine hayran birakan söför modeli...


Elini kolunu ısrarla sallayıp 10 b yi durduran teyze tam binecek gibiyken ;
- 10 a geçti mi ,10 a ?
sadece soru sormak için durdurulduğuna köpüren sofor cevabı patlatır;
- bilemem annem, alfabeye göre kalkmıyoruz.


Ziverbeyde, bir salı pazarı günü
- evladım beni şu durakta indirir misin?
- teyzecim şu an çok kalabalık, dönüşte indirsem...


Durağı biraz geçince heyecanlanan velet şöföre sorar:
-amca nereye gidiyoruz?
şöför(karadenizli)
-gezeyruz.


Sarhos iett soforu
-dulululu(akbil sesi)
-bizi seçtiginiz icin tesekkür ederiz


Iett'lerde bi ara para geçiyordu. şoför akbil veriyodu basılıyodu.
kalabalık otobüse yolcu binip parayı verdi. şoför akbili uzattı, arada yakın olduğu için başka yolcu
aldı.
şoför: sen basma. ver o bassın zevkini ala ala.


Kalabalik otobuste,arka kapidan girmis bir vatandas akbilini basilmasi icin en one gonderir ama geri
gelmez,dayanamaz seslenir:
-kaptan akbilim gelmedi!!
-cok mu ozledin cicim??


otobüse binen amca;
- bilibilisi olan var mı?
herkes saskın.amca;
-hani dülülü


kaliteli
62, İzmit, Τουρκία

*Yıl: 1967*'Karşıma aniden çıkınca ziyadesiyle şaşakaldım ve çok mütehassis oldum...
Nasil bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim.
Buna mukâbil az bir müddet sonra kendimi toparlar gibi oldum.
Cemalinde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı...
Üstümü başımı toparladım, kendimden emin bir sesle
'Akşam-i şerifleriniz hayrolsun' dedim..'

         *Yıl: 1977*

'Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım ve hislendim..
Ne yapacağıma karar veremedim. heyecandan ayaklarım titredi.
Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni rahatlatan bir
gülümseme vardi.. Üstüme çeki düzen verdim. kendimden emin bir sesle 'iyi
akşamlar' dedim..'
 
          *Yıl: 1987*

'Karşıma aniden çıkınca fevkalâde şaşırdım ve duygulandım.. .
Nitekim ne yapacağıma hüküm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi.
Amma ve lâkin kısa bir süre sonra kendime gelir gibi oldum.
Nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen
verdim, kendimden emin bir sesle 'Hayırlı akşamlar' dedim..'

     *Yıl: 1997*

'Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım ve duygulandım...
Fena halde kal geldi yani.. Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana
bakıyor, bu i


kaliteli
62, İzmit, Τουρκία

Barış Manço Fransa'da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur...
Küstah bir spiker vardır ve Barış Manço ile dalga geçmektedir...
Sürekli, "İşte Türk, yani barbar, vahşi vs..." demektedir...
Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere "yanınızda kâğıt para var mı?" diye sorar!
Bu soruya spiker şaşırır ve "evet var ama n'olacak" der...
Barış Manço ısrar edince spiker cebindeki kâğıt paraları çıkartır...
Bu olaydan az önce Barış Manço canlı yayında "Anahtar" adlı şarkısını söylemiştir...
Bu şarkının bir bölümü şöyledir:
"Beş Akif- bir Saat Kulesi, iki Kule-bir Fatih, beş Fatih-bir Mevlana, İki Mevlana-bir Sinan"
(Barış Manço / Anahtar şarkısı / Darısı Başınıza Albümü / 1992)
Bu şarkı bir matematik sorusudur ve şarkıda adı geçen kişiler o dönemdeki
Türk parası olan banknotların arkasında fotoğrafı olan kişilerdir...
Barış Manço spikere sorar: "Bu paranızda fotoğrafı olan kişi kim?"
Spiker:
"General......." Barış Manço diğer paralardaki fotoğrafları olan
kişileri de sorar, spikerin verdiği cevaplar hep aynıdır,
"General.......", "Amiral...........", "Komutan............."
Spikerin bu "falanca General, falanca A


kaliteli
62, İzmit, Τουρκία

LÜTFEN BAŞTAN SONA OKUYUNUZ
Kim 500 Bin YTL İster?

Bir Karadenizli Life Tv Show adlı yarışma programına katılır.
Ödül: 500 bin YTL
Sizde bir deneyin:

Sunucu sorularını sormaya başlar..

1)Tarihteki 100 yıl savaşları ne kadar sürmüştür?:

A) 116 Yıl
B) 99 Yıl
C) 100 Yıl
D) 150 Yıl

Karadenizli bu soruda pas geçme hakkını kullanır.

****

2. Panama şapkası hangi ülkede keşfedilmiştir?:

A) Brezilya
B) Şili
C) Panama
D) Ekvador

Karadenizli seyircilerin yardımını istemiştir.

****

3. Rusların bayramı olan Ekim direnişi hangi aydadır?:

A) Ocak
B) Eylül
C) Ekim
D) Kasım

Karadenizli telefon hakkını kullanıyor ve başka bir karadenizliyi arıyor.

****

4. Kral George IV doğru adı nedir?:

A) Albert
B) George
C) Manuell
D) Jonas

Karadenizli, iki yanlış şıkkı götürme hakkını kullanıyor.

****

5. Kanarya adalarının ismi hangi hayvandan gelmiştir?:

A) Kanarya
B) Kanguru
C) Fare
D) Fokbalığı

Karadenizli oyundan çekiliyor.

****

Okurken güldüyseniz doğru cevaplara da bir göz atın..

1) 100 Yıl savaşları 116 yıl sürmüştür (1337 ile 1453 arası)

2) Panama şapkası Ekvadorda keşfedilmiştir.

3) Rus Bayramı Ekim Direnişi 7 Kasımda kutlanır.

4) Kral George IV asıl adı Alberttir. Kral 1936 yılın


29.05.2008
kaliteli
62, İzmit, Τουρκία

Şehirlerarası yolculuk sırasında, hemen şoförün arkasında oturan Temel, şoföre seslenmiş: - Kaptan, haçan sekiz saattur yol aliyruk, habu teyp da devamli çalayi. Kafamuz şişti da... Şoför nazik: - İsterseniz kapatabilirim. Temel'den başka öneri gelmiş: - Yok kapatma... Bi boş kaset koysan da kafamuzi dinlesek...


29.05.2008
kaliteli
62, İzmit, Τουρκία

Temel Dallas'taki kuzeni Dursun'u görmeye gitmiş. Dursun Temel'i havaalanında karşılamış. Beraberce dışarı çıkmışlar. Temel bir bakmış 10 metre boyunda bir limuzin! "Uyyy, amma da büyük bu, daa!" Dursun hafifçe gülmüş: "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!" Yola çıkmışlar, Dursun'un çiftliğinin kapısından içeri girmişler. Git git bir türlü eve varmıyorlar. Temel şaşkınlık içinde: "Uyy, amma da büyük çiftlik daaa!" Dursun gene hafifçe gülmüş. "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!" Neyse, akşam olmuş, yemek salonuna geçmisler. Salonun ortasinda kocaman bir masa. Bir ucunda Temel bir ucunda Dursun. Temel Dursun'u taa uzaktan zor seçiyor. "Uyy!" diye bağırmış: "amma büyük masa, daa!" Dursun'un sesi gelmiş "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!" Yemekten sonra Temel'in tuvalete gitmesi gerekmiş. Dursun: - "Temelim, alt kata in, soldan üçüncü kapı" diye tarif etmiş. Temel alt kata inmiş ama sol yerine sağdan üçüncü kapıya girmiş. Orası evin havuzunun oldugu yermiş. Heryer karanlık olduğu için Temel elektrik düğmesini ararken havuza düşmüş. Can havliyle bağırmaya başlamış: - "Sifonu çe


kaliteli
62, İzmit, Τουρκία

Temel omzuna papağanını almış eczaneden aspirin almaya gitmiş. Eczanenin kapısından girip tam aspirin isteyecekken papağanı Temel'den önce davranıp: - "Bir kutu aspirin, bir kutu aspirin" demiş. Eczacı şaşkınlık içinde aspirini Temel'e uzatmış. Temel tam fıyatını soracakken papağan yine erken davranmış; - "Kaç para, kaç para" demiş. Şaşkınlığı iyice artan eczacı aspirinin fiyatını söylemiş. Temel ödemeyi yapmış, eczaneden çıkmak üzere arkasını dönmüş ve kapıya yönelmiş. Eczacı dayanamaz Temel'e seslenmiş: - "Bir dakika bakar mısın?" Temel omzundaki papağanla eczacıya dönmüş; eczacı sormuş: - "Nereden buldun bunu?" Papağan yine önce davranıp; - "Karadenizin doğusundan, karadenizin doğusundan"


kaliteli
62, İzmit, Τουρκία

Kim 500 Milyar İster" Yarışmasının Orijinali Abc Televizyonunda Yayınlanan "who Wants To Be A Millionaire?" Yani "kim Milyoner Olmak İster?" Bize
>
>uyarlarken Milyoner Demek Komik Duracağından Adını Değiştirmişler Tabii.çok Bir Sürü Efsanevi Yarışmacı Gelip Geçmiş.
>
>bunlar Arasında Biri Varmış Ki; Onun Gibisi Bir Daha Gelmemiş. Bu Arkadaşın Genel Kültürü Müthişmiş. En Son Soruya Kadar Hiç Joker Kullanmadan Gelmiş. Her Seferinde Hiç Duraksamıyor, "son Kararım" Dedikten Sonra Yanıtı Verip Gülümsüyormuş. Sunucu Kıl Olmuş Tabii. Çünkü Yarışmanın Heyecanı, Yarışmacının Duraksaması, Ikileme Düşmesi, Yüksek Sesle, "acaba O Mu, Yoksa Bu Mu?" Diye Acı Çekmesindeymiş.
>
>hatta Yarışma Sorularını Hazırlayanlar Adamlar Da Sinir Olup, Her Soruyu Normalinden Daha Da Zorlaştırmışlar. Ama Bizimki Bana Mısın Demiyormuş. Doğru Yanıtlatı Gülümseyerek, Gözünü Kırpmadan Veriyormuş.
>
>soruları Hazırlayanlar, Yarışmacının Son Soruya Doğru Yanıt Veremeyeceğinden Çok Eminlermiş. Gerçekten De Soru Geldiğinde Bizimkinin Yüzü Değişmiş. Soru Çok, Ama Çok Çok Zormuş. Yarışmacı Biraz Düşündükten Sonra, "telefon Etme Jokerini Kullanacağım" Demiş. Sunu


Blog
Τα blogs ενημερώνονται κάθε 5 λεπτά