Blog


29.05.2008
kaliteli
62, İzmit, Turska

Şehirlerarası yolculuk sırasında, hemen şoförün arkasında oturan Temel, şoföre seslenmiş: - Kaptan, haçan sekiz saattur yol aliyruk, habu teyp da devamli çalayi. Kafamuz şişti da... Şoför nazik: - İsterseniz kapatabilirim. Temel'den başka öneri gelmiş: - Yok kapatma... Bi boş kaset koysan da kafamuzi dinlesek...


29.05.2008
kaliteli
62, İzmit, Turska

Temel Dallas'taki kuzeni Dursun'u görmeye gitmiş. Dursun Temel'i havaalanında karşılamış. Beraberce dışarı çıkmışlar. Temel bir bakmış 10 metre boyunda bir limuzin! "Uyyy, amma da büyük bu, daa!" Dursun hafifçe gülmüş: "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!" Yola çıkmışlar, Dursun'un çiftliğinin kapısından içeri girmişler. Git git bir türlü eve varmıyorlar. Temel şaşkınlık içinde: "Uyy, amma da büyük çiftlik daaa!" Dursun gene hafifçe gülmüş. "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!" Neyse, akşam olmuş, yemek salonuna geçmisler. Salonun ortasinda kocaman bir masa. Bir ucunda Temel bir ucunda Dursun. Temel Dursun'u taa uzaktan zor seçiyor. "Uyy!" diye bağırmış: "amma büyük masa, daa!" Dursun'un sesi gelmiş "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!" Yemekten sonra Temel'in tuvalete gitmesi gerekmiş. Dursun: - "Temelim, alt kata in, soldan üçüncü kapı" diye tarif etmiş. Temel alt kata inmiş ama sol yerine sağdan üçüncü kapıya girmiş. Orası evin havuzunun oldugu yermiş. Heryer karanlık olduğu için Temel elektrik düğmesini ararken havuza düşmüş. Can havliyle bağırmaya başlamış: - "Sifonu çe


kaliteli
62, İzmit, Turska

Temel omzuna papağanını almış eczaneden aspirin almaya gitmiş. Eczanenin kapısından girip tam aspirin isteyecekken papağanı Temel'den önce davranıp: - "Bir kutu aspirin, bir kutu aspirin" demiş. Eczacı şaşkınlık içinde aspirini Temel'e uzatmış. Temel tam fıyatını soracakken papağan yine erken davranmış; - "Kaç para, kaç para" demiş. Şaşkınlığı iyice artan eczacı aspirinin fiyatını söylemiş. Temel ödemeyi yapmış, eczaneden çıkmak üzere arkasını dönmüş ve kapıya yönelmiş. Eczacı dayanamaz Temel'e seslenmiş: - "Bir dakika bakar mısın?" Temel omzundaki papağanla eczacıya dönmüş; eczacı sormuş: - "Nereden buldun bunu?" Papağan yine önce davranıp; - "Karadenizin doğusundan, karadenizin doğusundan"


kaliteli
62, İzmit, Turska

Kim 500 Milyar İster" Yarışmasının Orijinali Abc Televizyonunda Yayınlanan "who Wants To Be A Millionaire?" Yani "kim Milyoner Olmak İster?" Bize
>
>uyarlarken Milyoner Demek Komik Duracağından Adını Değiştirmişler Tabii.çok Bir Sürü Efsanevi Yarışmacı Gelip Geçmiş.
>
>bunlar Arasında Biri Varmış Ki; Onun Gibisi Bir Daha Gelmemiş. Bu Arkadaşın Genel Kültürü Müthişmiş. En Son Soruya Kadar Hiç Joker Kullanmadan Gelmiş. Her Seferinde Hiç Duraksamıyor, "son Kararım" Dedikten Sonra Yanıtı Verip Gülümsüyormuş. Sunucu Kıl Olmuş Tabii. Çünkü Yarışmanın Heyecanı, Yarışmacının Duraksaması, Ikileme Düşmesi, Yüksek Sesle, "acaba O Mu, Yoksa Bu Mu?" Diye Acı Çekmesindeymiş.
>
>hatta Yarışma Sorularını Hazırlayanlar Adamlar Da Sinir Olup, Her Soruyu Normalinden Daha Da Zorlaştırmışlar. Ama Bizimki Bana Mısın Demiyormuş. Doğru Yanıtlatı Gülümseyerek, Gözünü Kırpmadan Veriyormuş.
>
>soruları Hazırlayanlar, Yarışmacının Son Soruya Doğru Yanıt Veremeyeceğinden Çok Eminlermiş. Gerçekten De Soru Geldiğinde Bizimkinin Yüzü Değişmiş. Soru Çok, Ama Çok Çok Zormuş. Yarışmacı Biraz Düşündükten Sonra, "telefon Etme Jokerini Kullanacağım" Demiş. Sunu


29.05.2008
kaliteli
62, İzmit, Turska

Ava çikmis adam, basina gelenleri anlatiyormus :
-Ormanda ilerlerken, karsima kocaman bir Ayi çikmaz mi?Çifteyi dogrultacak vakit yok!..Silahi bir kenara attigim gibi basladim kaçmaya.Fakat Ayi pesimde!Benden hizli kosuyor.Bir ara ayinin sicacik nefesini ensemde hissettim.O kadar yaklasmisti.Derken Ayinin ayagi kaydi, yere düstü...Firsat bu firsat, tabana kuvvet arayi açtim.Ama Ayi toparlandi, kalkti, bana yetisti.Yine nefesi ensemde... Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak.Allahtan tam o sirada yine Ayinin ayagi kaydi, yere düstü.Talih bana gülüyor!Hizimi arttirabildigim kadar arttirdim, yeniden arayi besyüz metre kadar açtim.Tanri sizi inandirsin arkadaslar, Ayi yine bana yetisti.Yine nefesi ensemde...sansa bakin...Ayinin tekrar ayagi kayip yere düsmez mi?
Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamis :
-Sen de çok yürekliymissin kardesim!...Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayiptir söylemesi, ben korkumdan altima ederim.
Avci dönüp ters ters sözünü kesene bakmis :
-Lafi karistirma yahu! Ayi üç kez neyin üstüne basti da ayagi kayip yere düstü saniyorsun?


kaliteli
62, İzmit, Turska

Iki seceneginiz var: onun hayatini kurtarabilirsiniz ya da size
kesinlikle Pulitzer odulu kazandiracak bir fotograf
cekebilirsiniz......








Dünyadaki en etkin adamlardan birisinin olumunun fotografi....






Ve iste sorunuz(durust olun):








Fotograflari renkli mi bastirirsiniz yoksa siyah beyaz mı?


29.05.2008
kaliteli
62, İzmit, Turska

Temel işe girmek için sözlü sınava giriyor.Çok heyecanlı, bir önceki adaya soruyor :
-Ne sorayiler?
-Ayakkabı.
Temel'in sırası geliyor, bilsin diye kolay soruyorlar :
-Dört ayaklıdır, miyav miyav der.
Temel soruyor :
-Bağcıkli midur?


29.05.2008
kaliteli
62, İzmit, Turska

Hande mi yener, Funda mı arar hayır Seray sever.
Bu üçüne önce Nejat işler sonra da Ahmet çakar.
Bu geyik Celal'i Bayar, bu geyiye dayanamayan Ferhat göcer,
Yıllar sonra bunlar tarih olur, o tariHi de Gönül yazar, Mehmet okur.
Bu mesajı 10 kişiye gönderirsen dileklerin kabul olur. Buna da anca Kadir inanır


29.05.2008
kaliteli
62, İzmit, Turska

Bu test, ahlaki degerlerinizin ne kadar kuvvetli oldugunu olcmek icin
hazirlanmistir. Testi etkili kilmak icin asagiya dogru mumkun oldugunca
yavas gidin. Durust cevap verirseniz, kendi ahlaki degerlerinizi ve
insanliginizi olcmus olacaksiniz. Test sadece tek sorudan ibaret ama,
bu soru hayati bir soru.



Hadi bakalim basliyoruz...




Florida'dasiniz...








....daha açık olmak gerekirse, Miami'de...








Her taraf sular altinda, korkunc bir sel baskini olmus...








..sudan baska birsey gorunmuyor neredeyse...









....Siz de NY Times'da calisan bir gazetecisiniz...










Ve bu korkunc afetin tam ortasindasiniz....










Durum neredeyse umutsuz.....







Ve siz de iyi fotograflar cekmeye ugrasiyorsunuz....








Cevrenizde insanlar, evler sularin icinde kaybolup gidiyor...








Doga amansizca saldiriyor..







Ve herseyi yikip yok ediyor....







Birdenbire kamyonet kullanan bir adam goruyorsunuz.....





Camurlara gomulmeden, sulara kapilmadan ilerleyebilmek icin canla basla
mucadele ediyor....







Yaklasiyorsunuz....







Bu adam onemli birisi gibi gorunuyor....









Birdenbire taniyorsunuz onu, bu adam George W. Bush!





Ayni anda da sularin onu yutmak uzere oldugunu farkediyorsunuz...
sonsuza dek...






Ik


kaliteli
62, İzmit, Turska

Filozof ve dalkavuk:
Bir filozof ile bir dalkavuk konuşuyormuş. Filozof ne derse dalkavuk onu tasdik ediyormuş. Nihayet sabrı tükenen filozof haykırmış:
- Birader, hiç olmazsa bir kez olsun dediğime itiraz et de iki kişi olduğumuzu anlayalım.

Devlet adamı ve dalkavuk:
Önemli mevkide bulunan bir devlet adamı dalkavuğun birine
- Sıfır nedir?
diye sormuş. Cevap tam beklenildiği gibi olmuş:
- Sizin huzurunuzda ben.

Bey ve dalkavuk:
Eskiden konaklarda dalkavuk bulundurmak adetmiş. Konağın birinde bir gün Bey demiş ki:
- Bir dalkavuk alacağım, filan gün imtihan var, sağa sola haber salınız.
Derken o gün gelmiş, kapının önünde dalkavuk adayları sıra olmuş. Biri içeri alınmış. Bey sormuş:
- Sen dalkavuk musun?
- Evet efendim.
- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
- Olur mu efendim? Ben filan Bey'in yanında şu kadar, fişmekan Bey'in yanında da bu kadar sene dalkavuk olarak calıştım.
Bey:
- Olmadı, sen çık.
demiş.
Derken ikinci, üçüncü..... adaylar gelmiş, konuşma hep aynı, cevaplar hep aynı. Bey, dalkavuğunu bulamayacağını düşünmeye başlamış ki, içeri biri girmiş. Bey:
- Söyle bakalım sen dalkavuk musun?
- Evet efendim.
- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
- Hayır, h


Blog
Blogovi se ažuriraju svaka 5 minuta