Blogs


kaliteli
62, İzmit, Turkey

Come with ball my brother Come with ball
[(Topla Gel Abicim Topla gel)

Chicken translation
(Piliç çevirme)

Leave the door december
(Kapıyı aralık bırak)

Where is this waiter who I put
(Nerede bu &. garsonu!&

Clean family girl
(Nerede bu &. garsonu!&

Your hand is on the job your eye is on playing
(Elin işte gözün oynaşta)


kaliteli
62, İzmit, Turkey

Çok merak ediyorum kendimi
Başıma birşey mi geldi
Öldüm mü kaldım mı
Hiçbir haber yok kendimden

Bu sabah kapımı çaldım
Kapıyı açan kendim
Bir süre kendime baktım
Bu güleç yüz bendim

Oh ne güzel bir sabah
Bugün de yaşıyorum demek
Benden başka yok kimsem
Beni merak edecek.


kaliteli
62, İzmit, Turkey

*Neden bozulan otobüsün yolculari bizim otobüsümüze aktarildiginda onlara mültecilermis gibi bakariz?

* Neden her gördügümüz haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalisiriz? Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardir

* Neden insanlar birbirlerine sarilinca saga-sola sallanirlar?

* Neden ögrenciler ilkögretimin besinci sinifina kadar ögretmene "ögretmenim" diye seslenirken altinci sinifta bir anda "hocam" diye seslenmeye baslarlar?

* Neden sinavlarda "4 yanlis bir dogruyu götürür" seklinde bir uygulama ile ögrenciler cezalandirilirlarda " 4 dogru bil, bir dogru da bizden" seklinde bir kampanya baslatilip zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?

* Neden insanlar kapali bir alandan yagmur yagan alana çikinca kafalarini egerler? Yagmura duyulan saygidan midir yoksa ondan
tirstigimiz için midir?


kaliteli
62, İzmit, Turkey

Şanssız adam! Sabahleyin aceleyle evden çıktı, otobüs durağına yöneldi. Durağa on metre kala otobüsü gördü ama yetişemedi. İş yerine gitti, hemen hazırlaması gereken bir rapor vardı. Bilgisayarını açtı, raporu hazırladı. Çok güzel bir rapor olmuştu. Tam üç saat uğraşmıştı. Tam kaydedecekken bir anda elektrikler kesildi. Akşam yorgun argın eve geldi. Banyoya girdi, sabunlandı, tekrar suyu açmak istedi ama olmadı, çünkü sular bir saniye önce kesilmişti. Sabahleyin bir çekin tahsili için bankaya gitti.Banka çok kalabalıktı ve sırada yaklaşık otuzbeş kişi vardı. Öğlene kadar sıranın kendisine gelmesini bekledi. Tam sıra kendisine geldiğinde sistem arızalandı. Randevuyu koparıncaya kadar tam altı ay uğraştı. Ama sonunda oldu, aldı randevuyu. Buluşmak için adamın ofisine gittiğinde, beyefendinin acil bir iş için şehir dışına çıktığını öğrendi. Pahalı bir cep telefonu aldı, ertesi gün telefonun fiyatının yarı yarıya ucuzladığını öğrendi. Biraz doları vardı, bozdurdu ve bir daire aldı. Ertesi gün dreviewüasyon oldu. Muhallebi yerken dişi kırıldı. Yukarıdaki adamın yaşadıklarını ya da benzerlerini sen de yaşamışsındır


kaliteli
62, İzmit, Turkey

Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş. Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa:

-Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?

-On yılda, demiş kavak.

-On yılda mı? Diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak.

-Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak!

-Doğru, demiş kavak.

Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında kabak üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış. Sormuş endişeyle kavağa:

-Neler oluyor bana ağaç?

-Ölüyorsun, demiş kavak.

-Niçin?

-Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için.

1.Ders: Çalışmadan emek harcamadan gelinen nokta başarı sayılmaz. Kolay kazanılan, kolay kaybedilir. Her işte alın teri ve emek şarttır.


2. Hikâye


En iyi Buğday

Her yıl yapılan "en iyi buğday" yarışmasını yine aynı çiftçi kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu. Çiftçi:

-Benim sırrımın cevabı, kendi buğday tohumlarımı komşularımla paylaşmakta yatıyor, dedi.

-Elinizdeki kaliteli tohum


31.08.2008
kaliteli
62, İzmit, Turkey

Hitler üç esir yakalamis, Ingiliz, Fransiz ve
bir Yahudi.
- "Size soru soracagim, bilirseniz sizi
birakacagim" demis.
Ingiliz'e sormus
- "Titanik kaç yilinda batti?"
Ingiliz hemen cevap vermis
- "1912 ? diye.
Hitler göndermis Ilgiliz'i. Fransiz'a sormus bu
kez:


kaliteli
62, İzmit, Turkey

KADIN YAŞ AKORDU

-20 yaşında kadın piyano gibidir,her tuşu ayrı bir ses verir.
-25 yaşında kadın keman gibidir,her telinde inleyen nağmeler vardır.
-30 yaşında kanun gibidir,nereden çalınacağı iyi bilinir.
-35 yaşında kadın ud gibidir,her teli tek tek gerilir.


kaliteli
62, İzmit, Turkey

Ogretmen ogrencilere sirasiyla babalarinin ne is yaptigini soruyormus
*Avukat, doktor, hakim, memur derken sira sessiz ve sıkılgan bir cocuk olan kucuk Mehmet'e gelmis.
Ogretmen ona da Babasinin ne is yaptigini sormus.
Mehmet anlatmaya baslamis:
-'Babam bir gay barda striptizci olarak calisiyor.Herkesin icinde cirilciplak soyunup , metal direkte semsiyeyle dans ediyor'...
Eger cok iyi bahsis veren birileri olursa onlarla birlikte geceleri evlerinede gidiyor'.
Ogretmenin rengi atmis. Diger cocuklara oyalanmalari icinbir gorev verip, Mehmet'i bir kenara cekmis:
-Mehmet , Baban gercekten bu isi mi yapiyor?
-'Hayir Ogretmenim, Babam aslinda Tayyip icin calisiyor ama butun sinifin icinde soylemeOgretmen ogrencilere sirasiyla babalarinin ne is yaptigini soruyormus
*Avukat, doktor, hakim, memur derken sira sessiz ve sıkılgan bir cocuk olan kucuk Mehmet'e gelmis.
Ogretmen ona da Babasinin ne is yaptigini sormus.
Mehmet anlatmaya baslamis:
-'Babam bir gay barda striptizci olarak calisiyor.Herkesin icinde cirilciplak soyunup , metal direkte semsiyeyle dans ediyor'...


 


08.08.2008
kaliteli
62, İzmit, Turkey

Başbakan Erdoğan, dış destek aramak için İngiltereyi ziyarete gitmiş.Ziyareti sırasında Kraliçe tarafından çay içmeye davet edilen Erdoğan,Kraliçeye kendi liderlik felsefesinin ne olduğunu sormuş.
Kraliçe ''çevremi akıllı insanlarla doldurmak'' cevabını vermiş.
Erdoğan bunun üzerine kraliçeye çevresindeki insanların akıllı
olup olmadıklarını nasıl ayırt ettiğini sormuş.

Kraliçe, 'onlara doğru soruları sorarak ayırt ediyorum' diye
yanıtlamış ve ''izin verin göstereyim' demiş.Kraliçe hemen Tony Blair'i aramış ve: ''Sayın Başbakan ,
lütfen bu soruya cevap verin: Annenizin bir çocuğu var,


kaliteli
62, İzmit, Turkey

Patron fabrikayı dolaşırken bakmış biri çıkış kapısına yakın bir yerde oturmuş gazetae okuyor... Bir tur atıp aynı yere gelmiş. Bakmış adam aynı yerde bu defa etrafı seyretmekte. Fena halde öfkelenmiş, yanına gelip sormuş:
- Senin aylığın ne kadar delikanlı?
- 500 milyon efendim...
Elini cebine atmış patron:


Blogs
Blogi tiek atjaunināti katras 5 minūtes