Blog


kaliteli
62, İzmit, Turska

Dönemin padişahı Abdülmecid, o zamanlar Osmanlı toğrağı olan İskenderiye Limanına bir heykel yaptırmak istemis. Bu heykelin; uygarlığın doğudan batıya doğru gittiğini belirtmesini ister..Abdülmecid, fransız bir heykeltraşı yanına çağırıp ona bir miktar para verir ve heykele başlamasını söyler...Fransız heykeltraş, heykele başlar ve heykelin bir kısmını yapar..Ancak parasının geri kalanını istemeye gittiğinde, o zamanlar borç batağında olan Osmanlı Devleti, paranın geri kalanını ödeyecek durumda olamadığından heykele devam edilemez ve heykeltraşta heykeli bir kenara koyar...Bir gün bu heykeltraş, birilerine, üstüne para koyup heykeli tamamlamak için bir teklif götürür ve teklifi kabul olunur. Heykeltraş heykeli bitirir ve parasını alıp gider...Veeeee arkadaslar.

O heykel şimdi nerede duruyor biliyormusunuz???
O heykel şu anda New York Limanında blink();

, elinde bir meşale tutuyor&&
O heykel bugün Özgürlük Anıtı olarak anılıyor..
İşin ilginç yanı da o heykel batıdan doğuya dönmüş bir şekilde durmaktadır

ABD HÜRRİYET ABİDESİ ÜZERİNDEKİ TARİHİMİZ


New Yorkun sembolü sayılan Özgürlük Heykelinin pek bilinmeyen öyküsü...

Heykel, 19. yüzyılı


kaliteli
62, İzmit, Turska

Arkadaşlar uzun zamandır kafamı karıştıran ve canımı sıkan bir şeyi sizlerle paylaşıp sizinde görüşlerinizi almak istedim.

Biliyorsunuz ki TV haberleri, gazete haberleri artık nerdeyse sadece cinayet ve intihar haberleri vermeye başladı.

Ben diyorum ki acaba ne yapmalıda bunu engellemeli. Baksanıza bu haber arttıkça ve TV haberlerinde birde tatbikatlar gösterildikçe insanın aklına hayaline gelmeyen cinayetler vahşetler artmaya başladı. Kapkaçlar, hırsızlıklar, eş bıçaklayıp öldürmeler.
Ve benim canımı sıkan başka bir konu cinayet sonrasında o insanların görüntülerini yayınlamaları.
Dikkat ettiyseniz yabancı kanallar insanlarına değer verip bu görüntüleri yayınlamazlar. En belirgin örnek (her ne kadar vermek istemesem de) ABD’de Dünya Ticaret Merkezi’nin saldırısından sonra kaç tane ceset gördünüz? Ama bizde bir depremde bütün cesetler ekranlardaydı, bir cinayette bütün cesetler ekranlarda ve gazetelerde yayınlandı. Oysaki o insan o halinin görünmesini ister miydi acaba bunu düşünen var mı.? Öyle yada böyle bir şekilde hepimiz öleceğiz hangimiz isteriz o halimiz TV ekranlarında, Gazete sayfalarında görünmesini isteriz? Bu insana saygı


13.06.2008
kaliteli
62, İzmit, Turska

Herkesin (haksız bir sekilde) kullandıgı bir ifadedir "Angut ".
>Birisi bir salaklık yapınca, bir laftan anlamayınca, bööle bos bos
bakınca hemen "Angut' musun? " der günümüzün insanı...
>
>
>
>Angut'un aslında bir kus oldugunu bilmeyen bir ton "Angut!" var
>ülkemizde...
>
>Angut kusu'nun esi öldügü zaman (yanına o anda baska bir yırtıcı
hayvan veya bir insan gelse dahi) gözlerini bir dakika bile esinin
ölüsünün üstünden ayırmadan o da ölene kadar onun bas ucunda bekler..
>iste bu canlının yaptıgı en büyük "Angut"luk budur..
>Ayrıca bu olay bütün Angut kusları için geçerlidir, Arada bir görülen
birsey degildir..
>
>Çok ürkek bir hayvan olmalarına ragmen esinin ölüsünün basında
bekleyen Angut kusuna elinizi uzatsanız dahi oradan kaçmaz& >
>Hani derler ya "Angut gibi bakmasana lan"...
>
>Keske herkes Angut gibi bakabilse deger verdiklerine...
>
>Bundan sonra bazılarına "Angut" demeden önce bir kere daha düsünün...
>
>Bir "Angut" bile olamayan o kadar çok insan var ki artık günümüzde


kaliteli
62, İzmit, Turska

Türk Telekom, Arap'ın.
Telsim İngiliz'in.
Kuşadası Limanı İsrailli'nin.
İzmir Limanı Hong Konglu'nun.. .
Araç muayene işi Alman'ın.
Başak Sigorta Fransız'ın.
Adabank Kuveytli'nin.
İETT Garajı Dubaili'nin.
Avea Lübnanlı'nın.
Petkim? Ermeni'nin. (Kazak'a sattık, dediler. Kazağı bi çıkardık.. Ermeni...)
Rakı , Amerikalı'nın.
Finansbank Yunanlı'nın...
Oyakbank Hollandalı'nın.
Denizbank Belçikalı'nın.
Türkiye Finans Kuveytli'nin.
TEB Fransız'ın.
Cbank İsrailli'nin.
MNG Bank Lübnanlı'nın.
Alternatif Bank Yunanlı'nın.
Dışbank Hollandalı'nın.
Şekerbank Kazak'ın.
Yapı Kredi'nin yarısı İtalyan'ın.
Turkcell'in yarısı Finli'nin ve Rus'un.
Beymen'in yarısı Amerikalı'nın.
Enerjisa'nın yarısı Avusturyalı'nın.
Garanti'nin yarısı Amerikalı'nın.
Eczacıbaşı İlaç, Çek'in.
İzocam, Fransız'ın.
TGRT (Fox) Amerikalı'nın.
Demirdöküm Alman'ın.
Döktaş Fransız'ın.
Süper FM Kanadalı'nın.

Hepsi TÜRK'tü.
Sadece 4.5 yıl önce."


kaliteli
62, İzmit, Turska

Birkac yuzyil once Papa butun yahudilerin Roma'yi terk etmeleri
gerektigine karar verir. Dogal olarak Yahudi toplumundan buyuk bir tepki
gelir. Bunun uzerine, Papa ile Yahudi toplumundan onde gelen birisiyle
karsilikli dini bir muzakere yapmalarini onerir. Yahudiler kazanirsa
kalacaklar, Papa kazanirsa gidecekler. Yahudiler caresiz kabul eder ve
temsilci olarak Moiz'i secerler. Ancak Moiz'in Papa ile ayni dili
konusamamasi nedeniyle muzakere de konusmak yerine sadece isaret dilinin
kullanilmasini teklif ederler. Papa kabul eder. Muzakere gunu geldiginde
iki taraf karsilikli yerlerini alirlar ve karsilikli olarak bir sure
bakistiktan sonra Papa elini kaldirarak 3 parmagini gosterir. Buna
karsilik Moiz tek parmagini kaldirir. Papa parmaklarini sallayarak basinin
etrafinda cevirir. Moiz ise parmagiyla yeri isaret ederek oturdugu yeri
gosterir. Papa yanindaki cantadan bir parca ekmek ve sarap ciartinca Moiz
de bir elma cikartir. Bunun uzerine Papa ayaga kalkarak 'Ben pes ediyorum,
Yahudiler kalabilirler' der. Muzakere sonrasinda Papa'nin etrafina
toplanan kardinaller Papa'ya ne oldugunu sorduklarinda Papa; Ben once 3
parmagimi goste


kaliteli
62, İzmit, Turska

İlginize; 
 
Danone markasını Türkiye'de bilmeyen yok. Sabancı Holding ortaklığı ile  ve  sağladığı güven ile Danone Türkiye'ye girmiş oldu. Bu gün
Sabancı ile ortaklıklarının bitmiş olmasına rağmen çoğu insan
Sabancı Holding ile ortak olduğunu  zannederek bu ürünleri almakta. Peki,
Fransızlara ait olan  Danone Türkiye'de çocuklar üzerine neden bu kadar çok
ürün çıkartmakta ve ucuza satmakta hiç düşündünüz mü?
Aklınıza  marka düşmanı hatta yabancı düşmanı bir Profesör yazmış bu mesajı şeklinde bir düşünce gelebilir.  Söz konusu olayın
geleceğimiz üzerinde oynanan çirkin bir oyun olduğu
laboratuar  sonuçlarını aldığım zaman ortaya çıktı. Siz de eğer
bilimle özellikle fen bilimleri ile ilgileniyorsanız söz konusu
üründen alın ve bir fen laboratuarında içerik testi yaptırın
(ücreti en fazla 40$) sonra bu sonucu bir nörologla paylaşın bakın neler
olacak. Gelişim ve düşünme üzerinde etkili hormonal
dengelerin, özellikle muhakeme kabiliyetinin nasıl engellendiğini
bir nörolog anlatsın size o zaman benim gibi tatmin olursunuz.
Danonenin Türkiye için üretilen ürünlerinin içerisine çocukların
zihinsel ve bedensel  gelişimini etkileyecek madde olduğu ne yazı


kaliteli
62, İzmit, Turska

Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in karikatürlerini çizen
Danimarkali karikatürcü yaratik, dün evinde çikan bir yangin sonucu
yanarak can
vermis!!!
Danimarkalilar bu haberi kimsenin duymamasini
istiyorPeygamber Efendimiz (s.a.v)'in karikatürlerini çizen
Danimarkali karikatürcü yaratik, dün evinde çikan bir yangin sonucu
yanarak can vermis!!!
Danimarkalilar bu haberi kimsenin duymamasini
istiyorlar...
lar...


kaliteli
62, İzmit, Turska

Oldukca yakisikli ve cüsseli kisaca her hali ile dört dörtlük bir adam
> bardan içeri girer. Yaninda da bir devekusu vardır. birlikte bara
> yaklasirlar. Kadinlar adama hayran kalirlar. Adam barmene seslenir;
>
> - Bana bir viski. Devekusunu gösterek
> - Buna da bir tas su. Der ve içtikce içerler. Sonra adam,
& gt; - Hesap der. barmen
> - 26 $ 48 cent der. Adam elini cebine atar. Cebinden çikardigi paranin
> hepsini birakir çikar. Barmen sayar, tami tamina 26 $ 48 cent. Adam ve
> devekusu ikinci gün yine gelirler icerler.
> - Hesap! der. Barmen
> - 32$ 28 cent der. Adam elini cebine atar butün parayi birakir
> cikarlar. Barmen sayar 32$ 28cent tamamdir. Barmen saskin olayin
> sirrini çözmeye çalisir, ama nafile. Uçüncü gün, dördüncü gün adam ve
> devekusu geliyor gece geç saatlere kadar içiyorlar hesap ne kadar
> olursa olsun adam elini cebine atip, bütün parayi birakiyor, barmen
> sayiyor hesap tamam. Ne 1 cent eksik ne fazla. Barmen kafayi yemek
> üzere dayanamaz ve adama bu isin sirrini sorar. Adam anlatir;
> - Bir gün yolda Aladdinin sihirli lambasini buldum. Ogusturdum,
> icinden Cin çikti ve bana üç dilek dilememi söyledi. Ben de
> diledim...
> - 1.çok yakisikli ve kadinlarin hayran old


kaliteli
62, İzmit, Turska

Mayonez Kavanozu ve

İki Fincan Kahve

Bir gün bir profesör, masasının üzerinde birkaç kutu olduğu halde felsefe dersindedir. Ders başladığında, hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe bir mayonez kavanozunu alır ve içerisini tenis topları ile doldurur. Ve öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar, öğrenciler ittifakla kavanozun dolduğunu ifade ederler. Bu sefer profesör önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı çakıl taşlarını, çalkalayarak kavanoza döker, böylece çakıl taşları kayarak, tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurur. Ve öğrencilere tekrar kavanozun dolup dolmadığını sorar.

Onlar da "evet" doldu derler. Tekrar profesör masanın üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve içindeki kumu yavaşça kavanoza döker. Tabii ki kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur. Ve tekrar öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar.

Öğrenciler de koro halinde "evet" derler. Bu sefer profesör masanın altında hazır bekleyen iki fincan kahveyi alır ve kavanoza boşaltır, kahve de kumların arasında kalan boşlukları doldurur.

Öğrenciler gülerler!

Profesör öğrencilerin gülüşünü destekleyerek "eveet" der; ben "Bu kavano


11.06.2008
kaliteli
62, İzmit, Turska

İyi Düşünün
Bu yılınızı iyi geçirdiniz mi?
Sağlıklı olduğunuz için hiç sevindiniz mi?
Bu yıl hiç gün ışığı ile uyandınız mı?
Kaç kez güneşin doğuşunu izlediniz?
Bir neden yokken kaç kişiye hediye aldınız?
Kaç sabah yolda bir kediyi okşadınız?
Bu yıl yeni doğmuş bir bir bebek parmağınızı sıkıca tuttu mu?
Ve siz onu hiç kokladınız mı?
Yaz gecelerinde ne çok yıldız olduğuna hiç şaşırdınız mı?
Kendinize bu yıl kaç oyuncak aldınız?
Kaç kez gözlerinizden yaş gelinceye kadar güldünüz?
Yaşlı bir ağaca sarıldınız mı bu yıl?
Çimlere uzandığınız oldu mu?
Çocukluğunuzdan kalan bir şarkıyı söylediniz mi hiç?
Hiç suda taş kaydırdınız mı bu yıl?
Kaç kez kuşlara yem attınız?
Bir çiçeği dalındayken kokladınız mı?
Bu yıl kaç kez gökkuşağı gördünüz?
Ya da hediye alan bir çocuğun gözlerindeki ışığı?
Kaç kez mektup aldınız bu yıl?
Eski bir dostunuzu aradınız mı hiç?
Kimseyle barıştınız mı bu yıl?
Aslında mutlu olduğunuzu kaç kez farkettiniz bu yıl?
İyi bir yılın bunlar gibi birçok ''küçük şey''e bağlı olduğunu
hiç düşündünüz mü bu yıl?
Yayılın çimenlerin üzerine... Acele edin...
Er veya geç... Çimenler yayılacak üzerinize


Blog
Blogovi se ažuriraju svaka 5 minuta